Fade To Black
Life it seems, will fade away
yaşam öyle görünüyor ki solacak
Drifting further every day
gün be gün uzaklaşarak
Getting lost within myself
içimde kaybolarak
Nothing matters no one else
hiçbir şey önemli değil , hiç kimse
I have lost the will to live
yaşama isteğimi yitirdim
Simply nothing more to give
kalmadı verecek şeyim
There is nothing more for me
benim için dahası yok
Need the end to set me free
beni özgür kılacak sona ihtiyacım var
Things are not what they used to be
hiçbir şey eskisi gibi değil
Missing one inside of me
içimden bir şeyler kaybolup gidiyor
Deathly lost, this can't be real
ölümcül kayıp , gerçek olamaz bu
Cannot stand this hell I feel
hissettiğim cehenneme dayanamıyorum
Emptiness is filling me
boşluk dolduruyor içimi
To the point of agony
keder noktasına dek
Growing darkness taking dawn
büyüyen karanlık yutuyor şafağı
I was me, but now he's gone
ben bendim , ama o gitti şimdi
No one but me can save myself, but it's too late
sadece ben kurtarabilirim kendimi , ama çok geç
Now I can't think, think why I should even try
düşünemiyorum artık niçin denemem gerektiğini bile
Yesterday seems as though it never existed
dün hiç olmamış gibi görünüyor
Death Greets me warm, now I will just say goodbye
ölüm sıcak karşılıyor beni , sadece elveda diyeceğim şimdi
Mama Said
Mama, she has taught me well
Annem, beni iyi eğitti
Told me when I was young
Gençken bana anlattı:
"Son, your life's an open book
"Oğlum,hayatın açık bir kitap
Don't close it 'fore its done"
Bitene kadar kapatma"
"The brightest flame burns quickest"
"En parlak alev en erken yanar"
That's what I heard her say
Bu onun söylediklerinden duyduklarım
A son's heart sowed to mother
Bir oğulun kalbi anneye bağlıdır
But I must find my way
Fakat yolumu bulmalıyım
Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver
Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver
Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver
Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla
Yeah, still
Evet, sakinleşmesini
Rebel, my new last name
Asi, yeni soy adım
Wild blood in my veins
Vahşi kan damarlarımda
Apron strings around my neck
Önlük boynumun etrafından çıkıyor
The mark that still remains
Halen kalan bir iz
Left home at an early age
Evi erken bir yaşta terkettim
Of what I heard was wrong
Duyduklarım yanlıştı
I never asked forgiveness
Hiç bağışlanmayı istemedim
But what is said is done
Ama söylenen yapılandır
Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver
Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver
Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver
Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla
Never I ask of you
Hiç seni sormadım
But never I gave
Ama hiç vermedim
But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin
Never I ask of you
Hiç seni sormadım
But never I gave
Ama hiç vermedim
But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin
So let this heart be still
Bu yüzden, bu kalbin sakinleşmesini sağla
Mama, now I'm coming home
Anne, şimdi eve geliyorum
I'm not all you wished of me
Benden istediğin değilim
A mother's love for her son
Bir annenin oğluna sevgisi
Spoken, help me be
konuşulmuş, olmamda yardım et
I took your love for granted
Senin sevgini kanıksadım
And all the things you said to me
Ve bana tüm söylediklerini de
I need your arms to welcome me
Beni karşılaması için kollarına ihtiyacım var
But, cold stone all I see
Ama tüm gördüğüm soğuk kaya
Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver
Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver
Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver
Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla
Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver
Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver
ou never let my heart go
Hiç kalbimin gitmesine izin vermedin
So let this heart be still
Bu yüzden, bu kalbin sakinleşmesini sağla
Never I ask of you
Hiç seni sormadım
But never I gave
Ama hiç vermedim de
But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin
Never I ask of you
Hiç seni sormadım
But never I gave
Ama hiç vermedim de
But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin
Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla