Rusya ve ABD gibi nükleer silah sahibi dev ülkeler ellerindeki silahları azaltma çabası küresel silahsızlanma yolunda umutları artırırken Kuzey Kore ve Pakistan gibi daha küçük ülkelerse nükleer programlarını hızla sürdürüyor.
Washington’daki nükleer güvenlik zirvesinde ülkelerin cephanelerindeki nükleer silahlardan çok teröristlerin eline geçme ihtimali olan nükleer maddelere odaklanılıyor. Ancak konferans süresince yapılan ikili görüşmelerde ABD Başkanı Barack Obama nükleer silah geliştirdiğinden şüphelenilen İran’a karşı uygulanacak yaptırımlar konusunda dünya liderlerinin desteğini istiyor.
Dahası geçen hafta Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev ile Obama arasında imzalanan ve iki ülkenin ellerindeki silahların azaltılmasını hedefleyen yeni START anlaşmasının yarattığı yeni rejimin küresel bir silahsızlanma dalgası yaratması umuluyor.
Kısacası bir yandan nükleer silah sahibi ülkeler bu silahlardan kurtulmaya çalışırken, diğer yandan yeni ülkelerin nükleer silah kulübüne katılmaya çalıştığı yönünde şüpheler derinleşiyor.
Şu an dünyada toplam 18 bin civarı nükleer silah olduğu ifade ediliyor. Ancak stratejik silahlar ve taktiksel silahlar konusundaki belirsizlik ve savaş başlıklarıyla fırlatma rampalarının sayımları arasındaki farklar kesin bir rakama ulaşılmasını engelliyor.
Yine tahmini rakamlar olarak, Rusya’nın 14 bin, ABD’nin 2 bin 700, Fransa’nın 300, Çin’in 180, İngiltere’nin 160, Pakistan’ın 60, Hindistan’ın 60, Kuzey Kore’nin ise 10 parça açıklanmış silahı var. Öte yandan Tel Aviv hiçbir zaman resmi olarak kabul etmese de İsrail’in elinde de 80 adet nükleer silah bulunduğu söyleniyor.